CHP ve Topallayan Demokrasimiz

CHP VE TOPALLAYAN DEMOKRASİMİZ

 

Batı dünyasındaki demokrasilerde, muhalefet partileri, siyasal iktidardaki partinin, seçimlerde seçmenlere açıkladığı, 1. felsefesi ve 2. felsefesine uygun uzun vadeli planlar yapmasını ve bu planların uygulanmasında parti programlarıyla paralellik  olup olmadığını devamlı irdeleme ve halkı aydınlatma düşünce sistematiği yatar.

Ülkemizdeki duruma bakacak olursak, iktidardaki partinin felsefesi, Osmanlı İmparatorluğu’nda Sultan II. Mahmut’un “çağdaşlaşma” çabalarından başlayıp Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüne kadar devam eden “aydınlanma dönemine”  bir karşı çıkış felsefesidir. Bu felsefe İslamiyet’in doğduğu 7. yüzyıldaki ayet, dogma ve fıkha dayalı toplum örgütlenmesini ifade eder. Diğer bir deyişle bu felsefenin temelinde devlet yönetiminin halifelik sistemi içinde şeriata ve İslami kurallara dayanılarak uygulanması ve halkın buna göre yönetilmesi yatar.

Bu  felsefe  ve  ideolojinin  toplum  tarafından kabulü ve özümsenmesi için ise Türkiye nüfusunun % 45’inin üzerinde olan 16-20 yaş grubu gençlerin dindar  gençlik olarak yetiştirilmesi ve bu gençliğin, içindeki kininin davacısı olması için eğitilmesi ve  vazifelendirilmesi, siyasal iktidar tarafından planlanmaktadır. İktidardaki partinin söylemlerinde bu temel kavramların ve ideolojilerin topluma dayatılması ve Türk gençliğinin sadece dindar gençlik olarak değil de gençliğin içinde taşıdığını varsaydığı bir kinin “davacısı” olacak şekilde beyninin koşullandırılması öngörülmektedir.

Bu kinin neye karşı olduğuna bakmak  gereklidir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu kin, Patrona Halil İsyanı ile başlayıp Kabakçı Mustafa İsyanı ile devam eden, İzmir Suikastı ve  Menemen Olayı’yla süren şeriat yanlılarının besledikleri kinin devamıdır ve   Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra laiklik ilkesini getiren cumhuriyet sisteminin özü olan laikliğe karşı bir “kin” dir. Laikliğin yanında ayrıca  kurulan  Cumhuriyetin, alfabesini değiştirerek ,çağdaş devrimleri yaparak ülkenin Araplaşmış  olmaktan  kurtulmasına, Türk ve Türklüğün ön plana çıkmasına karşı bir kindir.

X X X

Bu kin gütme politikasının yanlışlığını,  ülkenin geleceği için yaratacağı tehlikeleri, ülkemizin kurucu atalarının tesis ettikleri Cumhuriyet’ in kuruluş felsefesine aykırı dayatmaları, topluma anlatmak ve halkı aydınlatmak muhalefet partilerinin görevidir. Bunun için ise kendi program ve uygulamalarıyla doğruları gösterebilme yeteneğine sahip bir muhalefet partisinin var olması gerekmektedir. Yukarıda demokrasinin var olduğu Batı ülkelerinde muhalefetin iktidardaki partiye karşı yürütmekte olduğu irdeleme ve yanlışları halka yansıtma uygulamasının demokrasinin uygulanma unsurlarından olduğunu belirtmiştik. Bu açıdan bakıldığında günümüz Türkiye’sinde demokrasinin topallamasının birçok nedeni arasında en hayati neden günümüz Türkiye’sindeki muhalefet eksikliğidir. Zira demokrasinin var olması için gerekli olan ciddi bir muhalefet partisi mevcut değildir. “Ciddi” muhalefet partisi demek, örgüt faaliyetlerinin,  parti kuruluş felsefesine uygun olarak yürütüldüğü bir parti demektir.

Mevcut CHP Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuştur; kurulurken Atatürk’ün takip ettiği felsefe Misak-ı Milli sınırlarıyla çevrelenmiş, bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti, laik bir sistemle yürütülen çağdaş bir devlet ve  “Türklük” kavramının ön plana çıkarılmasıdır. Bu kuruluş felsefesinin özümsenmesinde temel ilke olarak uygulanmasını istediği yöntemi Atatürk şöyle belirtmiştir: “Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır’’. Ayrıca, yarattığı Türk Milletine, Türk yurduna ve temel kuruluş felsefesine ve Altı Ok’a zarar verilebilecek durumların doğabileceğini de öngörerek ülkenin karanlıklara gömülmesinin engellenmesinin teminatı olarak gördüğü Türk gençliğine vasiyetinin ifadesi olarak da Gençliğe Hitabe’yi bırakmıştır. Vasiyetin özünü teşkil eden "Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir"; bunun için "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!" vasiyetinin ifası için gerekli kudretin de gençliğin damarlarındaki “asil kan” olduğunu belirtmiş ve ülkenin “bağımsızlığını savunmak ve korumak” için gerekirse bu kanın dökülmesini söylemiştir. 

X X X

Günümüz CHP’ si ise Türkiye Cumhuriyeti devlet yapısında yerleşmiş, ancak siyasi iktidar tarafından her an tehlikeye maruz bırakılan kazanımların ve Kemalizm’in devamını sağlamada  gereğince çaba göstermeyen bir muhalefet partisi halindedir. Çünkü Atatürk’ün kurduğu CHP’nin şimdilerde

1. Atatürk’ün misyonunu kaybetmiş,

2. Atatürk’ün felsefesini idrak etmemiş ya da yok saymış,

3. Atatürk’ün mirasını görmezden gelmiş,

4. Atatürk’ün amacını anlayamamış,

5. Atatürk’ün gerçek demokrasisinin halka dayandığını unutmuş

6. Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini göz ardı etmiş( Suriye ve Arap Baharı olaylarında)

bir parti olarak özetlenebilir olduğu açıktır.

XXX

Günümüzde siyasal iktidardaki partinin İslam’ın referanslarına ve felsefesine ulaşmak için hareket ettiği ve 21. yüzyıl yaşamlarını 7. yüzyıla döndürme çabalarındaki başarısını sürdürdüğü,  bunun devam etmesinin önünde durması gereken CHP’nin ise “kâğıttan bir kaplan” olduğu anlaşılmaktadır. Muhafaza etmesi gereken temel felsefesini kaybetmiş,  amacı bilinmeyen, yapısı  bürokratlaşmış,  demokrasinin “kuvvetler ayrımı” temel ilkesine dayanması gerektiği savaşımını vermekten aciz bir CHP’nin canlı canlı yaşadığını iddia etmek, en basitinden “abesle iştigal” demek olacaktır.

 

 

24 Şubat 2012

Coşkun Ürünlü

 



Not: Cumhuriyet Halk Partisinin yapılan kongresi her ne kadar bir tüzük kongresi olarak gerçekleşmiş olsa da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu atalarının kuruluş ilke ve fikirlerinin yılmayan savunucusu olacağı hususunda seçmen kitlesinin kendi partisi hakkındaki endişelerini giderebilme yönünde herhangi bir değişim görülmemiştir; dolayısıyla yukarıdaki makalemizde belirttiğimiz endişelerimizde haklı olduğumuzun delillerini ufukta daha belirgin görmekteyiz.

 2 Mart 2012

 

Yorum Yaz | Makaleyi Yazdır