Bütçe-Program Ve Gerçekler

Bütçe-Program Ve Gerçekler

 

 

Ülkenin sosyo-ekonomik gelişmesinin ana hatlarını belirleyen 1977 yılı programı ile programın mali iskeletini oluşturan 1977 yılı bütçe tasarısı, 1977 yılında ilginç gelişmelerin doğacağı haberini vermektedir. Bunları şöyle özetlemek mümkün:

" Ödemeler dengesi büyük açıklar verecektir. Çünkü 1977 program tahminlerine bakınca işçi gelirleri tahmini 1 milyar 150 milyon dolar gözükmektedir. Aslında 1976 yılı gerçekleşmesi 1 milyar civarında kalacak 1977 yılında ise 975 milyon doları aşamayacaktır. Bu durum programların 150-175 milyon dolar aşırı tahminle maluldür. Sermaye hareketlerinde proje kredilerinin 375 milyon dolardan 850 milyon dolara çıkacağı öngörülmüştür. Gerçekçi bir tahmin bu miktarın ancak 500-600 milyon dolar olacağını göstermektedir; 250 milyon dolarlık bir aşırı tahmin vardır.

1975 yılında toplam ithalât 4,7 milyon dolar. 1976 tahmini ise 5 milyar dolardır. 1977 yılı ithalât tahmini 5,8 milyar dolar yani 1976 yılına göre sadece 800 milyon dolar fazladır. Bilindiği gibi 22 Kasım 1976'da kuruluş yeri etüdü, projesi ya da yapılabilirlik raporu olmayan ve 29 adedi ağır sanayi yatırımı olmak üzere 80'in üzerinde yeni yatırımlar 1976 yılı programına eklenmiş, daha sonra ayrıca 17 milyarı aşan projesiz, etütsüz öbür ağır sanayi yatırımları da 1977 yılı programına alınmıştır. Bu tüm projelerin ithalât yükü ise (eğer gerçekten bu yatırımlara herhangi bir biçimde başlanacak olursa) yatırım tutarının asgari %20-30 düzeyinde olacağından 1977 ithalât miktarı 5,8 milyar değil, 7 milyar dolar olacaktır.

İhracat gelir tahmini ise çok yüksek tutulmuştur. 1974 yılı toplam ihracat geliri 1,532 milyar 1975 yılı ise 100 milyon azıyla 1,401 milyar dolardır. İhracat geliri ağustos ayından itibaren 1975 ağustosuna göre düşüş göstererek devam etmektedir. Buna göre, 1976 toplam ihracat geliri 1,7 milyar dolar civarında kalacaktır. Dolayısıyla, ortalama 800 milyar dolar yüksek tahmin vardır.

Öteki kalemler arasında turizmin gelirleri tahmini de yanıltıcıdır. 1974'te 42 milyon, 1975'te 30 milyon dolar net gelir, aylık girişler bakımından 1976'da devamlı açık vermiştir. Bu kalemin toplam net gelir olarak 1976'da büyük bir iyimserlikle (Hac giderleri dahi düşülmeden) 5 milyon dolar civarında olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Fakat 1977 yılı için dengenin "negatif" olacağı aşikârdır.

O halde ödemeler dengesi son derece büyük açık verecek olan 1977 yılı, bir devalüasyon yılı olabilecektir.

" Ekonomi biliminin en basit kuralı yatırım harcamalarının enflasyonist tazyik yarattığıdır. Elimizdeki bütçe ve program, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin yatırımları 62 milyar olmak üzere, toplam kamu yatırımlarının 134,5 milyar lira olacağını belirtmektedir. Özel sektör toplam yatırım ise 76 milyardır. O halde toplam 210,5 milyarlık bir yatırım harcaması ekonominin mevcut kaynaklarını talep edecektir. Bu kuşkusuz süratli fiyat artışları yaratacaktır. O halde, devalüasyon yapılırsa, bu iç yapıdan doğan enflasyon, devalüasyonun olası faydaları yerine zarar getirecek, ekonomi 1977 yılında sarsıntıları gittikçe derinleşen bir 12 aylık bunalım dönemine girecektir.
" KİT'lerin 62 milyarlık bir yatırım yapabilmesini beklemek gerçekçi değildir. 1976 yılında kendilerine tahsis edilen 40,9 milyar yatırım ancak 35,1 milyar liralık bölümünü gerçekleştirebilme yetenek ve kapasite göstermişlerdir. Başka bir deyişle, 62 milyarlık yatırım görevi KİT'lerin yatırım gerçekleştirebilme güçlerinin son derece üstündedir. Neden acaba bu seçim yılında bu yük KİT'lere yüklenmiştir?
" Özel sektör 1977 yılında imalat sanayinde 27,8 milyarlık, konut sektöründe ise 26,4 milyarlık bir yatırım yapacağı öngörülmüştür. Bu iki tür yatırımın dayanağı genellikle kredi mekanizmasıdır. Toplam kredi hacmi 1974 ve 1975'e oranla süratle genişlerken orta vadeli kredi hacmi 1976'da hızla gerilemektedir. Bu enflasyonist baskı, fiyat artış oranlarını kuşkusuz yükseltecektir. Bu ve öteki nedenlerle 1977 yılı enflasyon yılı olacaktır.
" Kamunun sanayi yatırımlarında gecikme ve maliyet artışları ekonominin bir kronik hastalığıdır. Yatırımların tamamlanmasının programlandığı yıl ile bitiş süresi arasında gecikme ortalama 3 yıldır; hatta 7 yıl dahi geciken projeler vardır. Zaman'ın bir fiyatı olmadığını ihmal etsek dahi proje maliyet artışları ihmal edilmeyecek büyüklüklere varmaktadır. Örneğin iplik ve dokuma sanayi projelerinde 1976 yılından 1977 yılına maliyet artışları, sektör olarak, ortalama %31,9'dur. Orman ürünleri sanayi ortalaması ise %74,4'e varmaktadır. Hele projelerin ilk maliyetleri ile 1977 program maliyetleri karşılaştırıldığında maliyet artışları %300-400'e varmaktadır. Bu durum karşısında yapılabilirlik etüdü, projesi olmayan ve maliyet tahminleri gerçek hesaplamalara dayanmayan 16-17 milyar civarında 1977 programına eklenen ağır sanayi yatırımlarının bütçeye ne denli gerçekçi yansıdığı belli değildir. Bu durum 1977 bütçesinin ne denli ciddi olduğunun cevabını açık bırakmaktadır.
" 1977 yılı programının gerçekten finanse edilmesinin ve bütçenin öngördüğü diğer gelirlerin doğru tahmin edilmesine bağlıdır. Bütçe gelirlerinde gerçekçi olmayan tahminler yer almaktadır. " Vergi Dışı Normal Gelirler Toplam"ının 19,560 milyon lira olarak belirtilmiş olması İktisadi Devlet Teşekküllerinin gelir yaratacağı varsayımına dayanmaktadır. İDTnin zararları dillere destan durumundayken bunu düşünebilmek olanaksızdır. Diğer yandan "Özel Gelirler ve Fonlar" toplam geliri de 9,976 milyon lira olarak tahmin edilmiştir. Bu kalem ise Tasarruf Bonoları, Karşılık Para ve Proje Kredileri ile Akaryakıt İstikrar Fonu gibi alt gelir kalemlerine dayanır. Her iki kalemin toplamı 30 milyar liralık gelire eş değerdir. Gerçekçi bir tahmin bu kalemlerin ancak 15 milyar civarında bir gelir getireceğidir. Öte yandan bu yıl seçim yılıdır ve vergi kanunlarında bir yenilik beklenemez. Vergi Gelirleri toplamının 1976 yılına göre %33,7'lik bir artış göstermesi olanaksızdır. Bu durum vergi gelirlerinin Gayri Safi Milli Hasılaya oranındaki hızlı artıştan da belli olmaktadır. Bu oranlar 1974'te %15,2; 1975'te %17,6'dır. 1976 yılı tahmini ile %19,4'tür. 1977 yılında ise

%24 olması öngörülmüştür. Bu olanaksızdır. O halde, bu bütçe 30 milyar lira civarında açık verecektir. Denk bir bütçe değildir.

SONUÇ: Durum 1977 yılının iç açıcı bir yıl olmayacağını göstermektedir. Siyasal iktidar sahiplerinin şimdiden bu durumu bilerek tavırlarını çizmeleri ve halka karşı sorumluluklarına uygun davranışlarını önceden karşılaştırmaları gereklidir kanısındayız.

 

 

Coşkun ÜRÜNLÜ
CUMHURİYET    

3.1.1977
2. Sayfa

 

Yorum Yaz | Makaleyi Yazdır