Ali Nejat Ölçen - ABD'nin İlk Atatürk Heykeli ve Cemaatçılığa Karşı Ayetler

ABD'NİN İLK ATATÜRK HEYKELİ VE CEMAATÇILIĞA KARŞI AYETLER (1)

 

Dr. Ali Nejat Ölçen

 

 

O ülkelerde heykellerinin dikilmesini acaba Mustafa Kemal Atatürk mü istedi? Sen ona kin ve hınç duyarken, ABD’nin üç kentindeki Atatürk heykellerini görmen gerekmiyor mu?

 

Sen Osmanlı’nın yakın tarihini de merak edip öğrenmemişsin. Fatih Sultan Mehmet (güya saltanatı korumak amacıyla!) Osmanlı’yı aile için cinayetlere sürüklemiştir.

 

Osmanlı devletinin tüm ordularının komutanları Alman Generalleriydi. Şimdi şöyle düşünelim, bu günlere gelelim, bu gün Türk Ordusu’nun tüm komutanları Amerikalı generaller olsa, olamaz kuşkusuz ama varsayalım böyle bir durumu. Ne olurdu acaba? Osmanlı’nın düştüğü duruma bakın. Osmanlı, kendi bütçesini, para basma yetkisini, devlet olarak 1881 yılında Düyunu Umumiye idaresine teslim etmışti. Osmanlı Padişahlarının eşlerinden bir tek Türk kadının adını veremezsiniz. Tümü tutsak alınan Venedik, cariyeleri idi. Fatih Sultan Mehmed’in anası Despina Hatundu ve bir Fermanla ona bağışladığı saraycık için Hıristiyanın en büyüğü sanısını kullanmıştı.

 

İçki konusuna gelince, bu Atatürk’ün özel yaşamıydı,biraz da kişisel zaafıydı veya keyfiydi. Bundan size ne? Niye dilinize dolayıp duruyorsunuz? Kaldı ki neden geçmişten bir yığın örnek aklınıza gelmiyor? Ben hemen size anımsatayım; kardeşi Cem’i yenilgiye uğratan Sultan İkinci Beyazıt, Sadrazam Gedik Ahmet Paşa ile şarap içerek sarhoş olmuşlar ve onun siyah cübbe giymesini sağlamış, sonrasında soyup adamlarına dövdürmüş ve de boğmaları emrini vermişti

 

IV. Murat içkiyi yasaklamasına rağmen kendisi alkolik idi 26 yaşında ölmesinin temel nedeni fazla alkol alması idi. Alkolizme bağlı karaciğer, kalp ve beyin hastalıklarından genç yaşta yaşamını yitirdi. (Bakınız: Prof. Dr. İzzettin Barış, Osmanlı Padişahlarının Yaşamlarından Kesintiler,1. Basım, 2002, s.56 ve 125).

 

Solakzade tarihini okuyanlar, (Cilt 1,s.145) Yıldırım Beyazıt’in “Her sabah ve akşam Edirne hamamlarında nazik endamlı sâkilerin,  güzellerin elinden gül renkli şarap içmekteydi” tümcesini okumalarını öneriyorum.

 

Abdulaziz’den sonra Padişah olan Murat V’de (1876) alkol bağımlısıydı. Dinine bağlı oluşundan çok, likör ve brandiye daha fazla bağımlıydı. Alkolik bağımlısı Halifelerden birisi de Reşat idi (Bakınız. Prof. Dr. İzzettin Barış, a.g.e. s.232-262)

 

Turgut Özal’ın damadının anılarını da okumalarını öneriyorum .  “Her akşam TV seyrederken ünlü Fransız şarabını içerdi” diye yazıyor. Benim de bu konuda, Özal’la ilgili olarak bir-iki meyhane anılarım olduğunu da belirteyim. (Özal’la biz 1960 yılında, Yedeksubay okulunda birlikte askerlik yaptık. Her cumartesi günü, izine çıkınca, Dışkapı’da 3-5 bardak bira içmeden evlere dağılmazdık.) Bu satırları yazan kişi de (Ali Nejat Ölçen’in )  Ankara  5   Özal’ın kardeşiolan Korkut Özal da, bir Doğu ilinde Suişleri Bölge Müdürü iken, 23 Nisan balosunda  sırtına kadar açık tuvalet giysili  karısıyla (1952) votka kadehleri ellerinde dans ederdi. Bu iki kardeş Hicaz’da değil ABD’de Müslüman olarak Türkiye’ye döndüler. İçki konusunda tarihsel başka bir örnek:

 

Osmanlı İngiliz  Balta Limanı Ticaret  sözleşmesinin (1838)  doğmakta olan Osmanlı sanayinin baltalanması hakkında Güneş Ecer ile Zubeyr’in hiçbir bilgileri olmadığı anlaşılıyor. O anlaşmada imzası olan Reşit Paşa, Osmanlı çıkarlarını korumayı unutup İngiltere’nin Başbakanı Lord Palmerston’dan 600 şişe Fransız şarabının gümrük ödemeksizin sağlanmasını  önerir. (Bakınız:J.C.Hurewitz, Diplomacy ,in the Near and Middle  East,Vol I,s.109. Ayrıca :Ali Nejat Ölçen, Kendini Yok eden Osmanlı, 2.baskı, 2008, s.289) 

 

Guneş ABD’ye yerleşmiş o ülkenin yurttaşı olmuş, bunu açıklayan iletiye yanıt veremedi.  Ne diyor,”Zorla bizden saygı bekliyorsun, tehdit ediyorsun” diyor. Bununla da yetinmiyor “Tartışmaya gel karşımıza” diyor. Daha önce de vurguladım, onunla tartışmak için ABD’ye mi gitmem gerekiyor!

 

Güneş Ecer denilen kişi, 22.1.2017 günlü e-mail iletisinde, Emekli Subayların Laiklik konferansına davetiye” hakkında bakınız neler yazmış:

 

Laiklik,“Herkesin inanç, özgürlüğünü garanti eder.

Dini giysileri, dernekleri (tekkeler-zaviyeler-tarikatları) yasaklamaz. Mustafa Kemal’i bu tümce sonrasında şöyle suçluyor:  Kur’anın ve ezanın lisanı ile uğraşılmaz. Din adamlarını toplatıp asmaz; işkenceden geçirmez, zulüm yapmaz. Lakin Cumhuriyet bunların hepsini yaptı. Daha ziyade İslam düşmanı bir  devletti, son zamanlarda biraz düzeldi.

 

AKP’ İktidarının  Başbakanı R.T.Erdoğan da “Yüreğiniz-

dek kini unutmayın” demişti. Bu sözü ve onu rehber edinen Güneş Ecer adındaki kişiye şimdi soruyorum: Toplumu Cumhuriyete ve onun  olanaklarına ulaştıran ve  Anadolu’yu emperyalizmin işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’e  kin ve hınç duyuyuyorsunuz. Toplumu kutuplaştırıyorsunuz. AKP’nin arka bahçesinde,  her türlü kötülüğü, yakın tarihimizi de ters-yüz ederek,   kanıt ve belge ileri  sürmeksizin  sergilemekten çekinmiyorsunuz. Saygı duymadığının o güzelim kutsal kitap  üç noktada, “cemaat, adalet ve kin ” konusunda  kimi ayetlerini sizlere anımsatmalıyım:

.

Cemaatçılığa Karşı Ayetler

 

1-Bakara 213’ci Ayetinde: İnsanlar tek bir ümmetti… İnsanlar asında ihtilaf (anlaşmazlık) çıkaranlar ancak o (kitabı) kendisine verilenlerdir. 

2-Al-i İmran Suresinin 110.Ayeti, Sizin gibileri  “hırs ve kıskançlık” larıyla ümmeti ikiye bölenler olarak tanımlıyor. Şöyle:  “Kendilerine bunca deliller geldikten sonra tuttular aralarında itilafa düştüler.”

3-Yunus Suresinin 19’cu Ayeti de sizleri anlatıyor: “Bir tek ümmettiler, sonra ayrılığa düştüler” diyor.

4- Maide Suresinin 48.Ayetini anımsayınız, bakınız ne diyor:”Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet yapardı.”

5- Yunus Suresinin 19.Ayeti :“İnsanlar bir tek ümmetti sonra ayrılığa düştüler” diyor. Şimdi İslam dünyasında böylesi ayrılık yoktur” diyebilir misiniz? Hatta Müminûn Suresi bakınız bugünkü İslam dünyasını nasıl anlatıyor: “Derken kumandanlarını kitap kitap parçalaştılar, her hizip kendilerinkine güveniyor”. Libya’da  Kaddafi’yi, kumandanlarını parçalayıp linç ettiler.

 

R.T.Erdoğan Başbakan olduğunda Fettulh Gülen’in devletimizin tüm kurumlarına sızmasını sağlarken toplumsal adaleti gözetebildi mi?  Ne istedin de vermedik diyen kendisi, değil mi?  Kandırılmışız deme hakkına sahip midir? Hûd Suresinin 118.Ayetinde “ Rabbin dileseydi elbette bütün insanlar bir tek ümmet olurdu. Hâlbuki ihtilaf edip duracaklar” diyor.

 

Adaleti  Öneren Ayetler:

 

1-Nisa Suresinin 58’nci Ayeti, “ İnsanlar arasında hükmedenlerin  adaletle hükmedilmesini  koşul görüyor. Silivri hapishanesine gönderilen generallere, parti başkanlarına, yazarlara, AKP iktidarının yargıçları, hangi adalet kuralları içinde davrandılar? Hukuk neredeydi?

 

2-Macide Suresi’nin 8’inci Ayeti ne diyor: ” Ey bütün iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz”.  Gizli tanık ile binlerce aydın kişi (ordu  komutanları, generaller, parti üyeleri ve  yazarlar, neyle suçlandıklarını bilmeden  gizli tanıkların imzasız  Anlatımları ya da bilgisayarlara kimin yapıştırdığı bilinmeyen sanal bilgilerle yıllarca tutukevlerinde kaldılar. Gizli tanığın gizli kalması için kimlik belgelerinde her türlü değişikliğin sahtekârlığını devlete  görev veren 5726 sayılı yasayı çıkaran AKP iktidarı değil mi? 1856 yılındaki Mecelle tanığın güvenilir olmasına 1717 sayılı madde ile sağlarken, AKP döneminde 5726 sayılı yasa, gizli tanığın gizli kalmasını sağlıyor. Böylesi adaletsizlik hangi ülkede var? İslamın kutsal kitabındaki adalet bu mu? Ve içinizden kim  böylesi  sahtekârlığını ön gören 5726 yasayı  eleştirebildi ve hangi parti Anayasa Mahkemesine gidebildi? Anayasa Mahkemesi hukuksal varlığını koruyabildi mi?

 

3-Maide Suresi’nin 42’nci Ayeti,  gizli tanığı hukuka yerleştirenleri Tanrı’nın daha o dönemde adeta sevmediğini belirtiyor: “Şayet hükmedersen Tanrı  adaletle hükmedenleri sever” diyor.

 

4-Araf Suresinin 29’ncı Ayeti de  “Rabbim bana adalet emretti” diyor.

 

Kin’i Yasaklayan Ayetler

 

1-Ali-İmran Suresinin 134.Ayeti de  “O müttekîler (inananlar ki) bollukta ve darlıkta infak ederler (beslenebilirler). Kızdıklarında öfkelerini yutarlar, insanların (kusurlarını)  bağışlarlar. Allah da iyilik edenleri sever.

 

2-Tövbe Suresi’nin 15’nci Ayeti de “Kalplerinde öfke ve kini yatıştırsın. Hem Allah dilediğine tövbe nasip eder... Bir Ayet var, kalplerimizdeki kini uzaklaştırdık. Ve siz gericiler ülkeye adaletsizliği, cemaatçiliği ve kin ile öfkeyi getirdiniz.” Diyor.

 

3-Mümin Suresi’nin 35.Ayeti “Allah her kibirli zorbanın kalbini mühürler” diyor. Bu gerici kadroların kalpleri mühürlenmiş olmalı. Çünkü Al-i İmran Suresinin 118.Ayeti de onlar için “ağızlarından öfke taşmaktadır, Göğüslerindeki gizledikleri (kin) daha da büyük ” Der.

 

4-Araf Suresinin  43.Ayetinde “göğüslerdeki kinden ne varsa atmışızdır” diyor. Sizler göğüslerinizdeki kini atabildiniz mi?

 

Sizler bugünün Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin  Devletini,  O Devletinin Laiklik ilkesini sevmiyorsunuz, Müslüman geçiniyor ama Tanrı da kin ve hınçlarınız yüzünden sizleri de sevmiyor. Ve de şimdi Osmanlı dönemine özlem duyuyorsunuz. Onun için mi:

 

1-1993 yılında Madımak otelinde 34 kişinin diri diri yakılmasını ve de MSP Milletvekiliyken  sonradan Sivas  Belediye başkanı olan eşi İngiliz  Temel Karamollaoğlu’nun o suçluları “Gazanız mübarek olsun” diyerek kutlaması acaba Kur’anın onaylaması olası mıdır? Al-i İmran Suresinin 145’inci Ayeti ne diyor: “Allahın izni olmadıkça kimseye ölüm yoktur “ diyor.

2-Erdoğan, Fettullah Gülen’i Türkiye Cumhuriyetin bütün kurum ve kuruluşlarına yerleştirdi, sonra araları açılınca “ne istedin de vermedik” diyebildi.  Araları açılınca da,

Fettüllahcı dediklerini de  tutuklatmaya başladı.  Dindarlık bu mu?

 

3-Ezan’ın diliyle kimler oynadı?  Müezzin denilen sesi güzel hocaların Minarelerden okudukları ezanı kaldıranlar kimler? Minarelere eklenen gâvur yapımı dedikleri hoparlör ile ezanı Nakil’i Ezan’a dönüştüren kimler?  Nakli ezanla kılınan namaz fasık olmaz mı?

 

5- Laiklik ve  barışın yerini husumet alırsa, Hıristiyan egemenliği  bir gün İslam’ın sonunu getirebilir. Bugün emperyalizmin silahlarıyla birbirini öldürmeyen bir İslam ülkesi gösterebilir misiniz? Güneş Ecer, Zübeyr Avf gibi kindar kişilerin çoğalması, gerçek islamın yaşamasının sonunu getirecektir.. Bunu böyle biliniz. O kutsal kitaptaki insancıl ve iyilik öğütleyen ASR Suresini bir kez daha okuyunuz.

 

Acar soyadlı kişinin Babası’nın çağdaş olduğu anlaşılıyor, Çünkü oğluna Şems adını vermemiş ona Güneş demiş ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkçesini kullanmış. 

 

6-ABD yurttaşı Güneş Ecer, 15.10,2016 günlü iletisinde ADD Genel Başkan Yardımcısı Prof Ali Ercan’a ilettiği e-mail iletisinde “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyor.

 

ABD’de hiç kimse Bay Güneş kadar Yunan’ın galip gelmesini düşünmüş olamaz.  Düşünselerdi ABD’nin başkentinde: Atatürk heykelini dikerler miydi? “Anadolu tarihinde yapılan en büyük katliamlar, Islama yapılan en büyük saldırılar ve zülumu kemalistler yapmış”diyor. Acaba nasıl yapmışız, anlatsa da öğrensek!

 

Bir sosyal psikoloji uzmanı böylesi savların kaynağını bir gün yorumlayacaktır elbet.  Türkiye Sorunları kitap dizisinin amacı, bugünlerin resmini gelecek kuşaklara aktaran  bilgi ve belgeleri yayınlamaktır. Yakın tarihi yadsıyan bu

gerici  kadrolar nasıl   türemektedir, temel sorun bu. Günün birinde ülkede iç savaş çıkarsa, emperyalizm amacına ulaşmış olacak!  Bunlar emperyalizmin taşeronları mı?

 

----------------------------------

 (1) Dr. Ali Nejat Ölçen , Türkiye Sorunları, Ankara, Mart 2017, sayı 115, sh 17-25

 

Yorum Yaz | Makaleyi Yazdır